Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’ndan hemen önce Londra’da Chatnam House’da Microsoft CEO’su Satya Nadella’nın konuşmasını izliyorum.
Sir Simon Fraser soruyor, Satya Nadella yanıtlıyor.
Konu: Küresel jeopolitikte önemli ve çalkantılı bir yıl öncesinde teknolojinin geleceği.
Tam da yapay zekâ sayesinde, Microsoft’un dünyanın en değerli şirketi olan Apple’ı geçtiği ve piyasa değerinin 2,887 trilyon dolar ile yeni bir rekora ulaştığı şu günlerde elbette gözler şirketin karlılığını zirveye taşıyan CEO Satya Nadella’da.
Hatırlatalım, yazılım devi, dünyanın en değerli şirketi unvanını en son 2021 yılında kazanmıştı.
Satya Nadella, yapay zekânın işleri ve şirketleri nasıl değiştireceğini anlatıyor.
Yapay zekanın (AI) istihdamın yerini alacağını kabul ediyor ancak IMF’in dünya çapındaki işlerin neredeyse %40’ının yapay zekânın yükselişinden etkilenebileceği konusunda uyarmasına rağmen, bu etki konusunda iyimser olmaya devam ediyor.
Nadella, her büyük teknolojik devrimin işlerin yerini aldığını ancak teknolojinin yeni kariyer becerilerinin geliştirilmesine yardımcı olacağını savunuyor.
“İşler olacak, mesele bu işlerin şekli. Aksine, bu araçlar bize yeni görevler dizisi için gerekli becerileri kazandırmada çok yardımcı olabilir. Artık herkes her konuda uzman olabilir çünkü bir yapay zekâ asistanı var” diye ekliyor.
Nadella, Microsoft’un yapay zekâ alanında küresel bir liderlik rolü üstlenmesini sağladı.
Şirket, önde gelen yapay zekâ start-up’ı ChatGPT üreticisi OpenAI’da önemli bir hisseye sahip ve bu girişime 13 milyar dolarlık bir yatırım yaptı.
Bu güç birliği, teknoloji endüstrisinin en kazançlı ortaklıklarından biri olarak kabul ediliyor.
Hatta Microsoft, Kasım ayında yaşanan bir kurumsal anlaşmazlığın ardından OpenAI’ın CEO’su Sam Altman’ın görevine iade edilmesi için baskı yapmış ve Altman’ı görevine geri getirmişti.
OpenAI’a yaptıkları yatırım, yapay zeka destekli bir yazılım asistanı olan Copilot’un piyasaya sürülmesine de olanak sağladı.
Copilot tuşu, neredeyse otuz yıldır Windows PC klavye düzeninde yapılan ilk büyük değişiklik.
Yine de Nadella ısrarla, “Yapay zekâ insanlığın ‘yardımcı pilotu’ olmayacak” diyor.
Microsoft CEO’su Satya Nadella, yapay zekânın siyasi seçimler açısından oluşturduğu risk konusunda da iyimser.
Nadella, “Seçimlere müdahale yapay zekâdan önce de vardı” diyor ve dünyanın bu geçmiş seçim döngülerinden ders alabileceğini ekliyor.
Nadella, aynı zamanda dezenformasyonla mücadele için bazı “düzgün teknik çözümlerin” bulunduğunu da belirtiyor.
Nadella, güvenliği yapay zekâ gelişiminin temel bir özelliği olarak gören küresel bir fikir birliğinin ortaya çıktığının altını çiziyor.
Bunu olgun bir tepki olarak tanımlıyor ve doğru şeylerin gerçekleşmesinden memnun.
Nadella’nın yorumları önemli, özellikle de dünya liderlerinin, dünya çapında iki milyardan fazla insanın sandık başına gideceği bir yıl içinde yapay zekânın seçimlere yönelik oluşturduğu küresel riski tartışmak üzere Davos’ta bir araya geldiği bir dönemde daha da önemli.
Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Riskler Raporu 2024’e göre, yapay zekâ kaynaklı seçim dezenformasyonu önümüzdeki yıl küresel güvenliğe yönelik en ciddi tehdit.
Ancak Nadella gibi teknoloji liderleri, yapay zekanın ekonomik üretkenliği, bilimsel ve tıbbi atılımları artırma ve küresel vatandaşların yaşam kalitesini iyileştirme potansiyeli konusunda daha iyimser.
Bakalım kim haklı çıkacak…