Epilepsi vakalarıyla ilgili uzmanından kritik açıklamalar

Nöroloji Uzmanı Dr. Asım Orujov. Epilepsinin, beynin kendiliğinden nöbet üretme yeteneği olan ve sık sık nöbetlerle giden sürekli bir hastalık olduğunu söyleyen Dr. Orujov, epileptik nöbetin, beyin hücrelerinin normalden fazla çalışması sonucu ortaya çıkan, geçici işaret ve sonuçlar olduğunu anlattı.

Dr. Orujov, epileptik nöbetlerin, kalıcı epilepsi hastalığına yol açmayan sonuçlarla da görülebileceğini belirterek, “Bu yüzden ilk kez bir nöbet yaşanması kesinlikle epilepsi tanısı demek değildir. Epilepsi, beynin tekrar tekrar epileptik nöbet yapma eğilimli olduğu, ayrıca genetik nedeni de olabilecek ve akılsal, beyinbilimsel, toplumsal faktörlerle etkilenebilen bir hastalıktır” şeklinde konuştu.

“EPİLEPSİ NEDENLERİ BİLİNMEYEN VAKALARIN YARISINI OLUŞTURUYOR”

Dr. Orujov, epilepsinin dünyada her 100 kişiden birinde görüldüğünü ve Türkiye’de yaklaşık 800 bin epilepsi hastası bulunduğunu belirtti. Hastalığın yapısal, genetik, enfeksiyon, metabolizma ve bağışıklık sistemi ile ilgili sebepleri olduğunu ancak vakaların yüzde 50’sinde nedenin net olarak bilinmediğini vurguladı.

Dr. Orujov, epilepsinin yüzde 30 ila 40’ının genetik kaynaklı olduğunu ancak epilepsi ve genetik ilişkisinin karmaşık olduğunu söyledi. Epilepsinin çoğunlukla beyin hasarı, inme veya tümör gibi durumlardan sonra geliştiğini açıkladı.

“EPİLEPSİ GENELDE ÇOCUKLUKTA VEYA YAŞLILIKTA BAŞLIYOR”

Dr. Orujov, nöbetlerin bilinç, hareket, duyu (görme, işitme ve tat alma dahil), ruh hali veya diğer beyin fonksiyonlarında değişiklikler şeklinde ortaya çıkabileceğini ifade etti. Epilepsinin genelde çocuklukta veya yaşlılıkta görüldüğünü bildirdi. Dr. Orujov, epilepsi hastalarında nöbetlere bağlı yaralanmalar, kırıklar, morluklar gibi problemlerin yanı sıra kaygı ve depresyon gibi psikolojik sorunların da daha fazla olabileceğini ekledi.

“NÖBETİ DOKTORA DOĞRU ANLATMAK ÇOK ÖNEMLİ”

Dr. Orujov, hastanın yaşadığı nöbeti doktora doğru bir şekilde anlatmasının gerektiğini vurguladı.

Dr. Orujov, şunları söyledi:

“Hastanın epilepsi nöbeti geçirdiği sırada yanında olan kişilerin olayı detaylı bir şekilde anlatması ya da varsa kamera kaydının gösterilmesi gerekir. Hastaya tanı koyabilmek ve nöbetin nedenlerini bulabilmek için Elektroensefalografi (EEG), MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme), bilgisayarlı tomografi (BT) gibi testler yapılabilir. Kan testleri laboratuvar incelemeleri, epilepsi nöbetinin kan değerlerindeki bir bozukluktan kaynaklanma ihtimalini ortadan kaldırmak için yapılır. EEG epilepsi tanısında sık kullanılan ve çok önemli bir testtir. Bu testle beyindeki elektriksel aktiviteler kayıt altına alınarak daha sonra nöroloji doktoru tarafından incelenir ve epilepsiye uygun aktiviteler bu şekilde belirlenir. “

“NÖBETLER BİTENE KADAR İLAÇ TEDAVİSİ SÜRMELİ”

Dr. Orujov, epilepsi hastalarının yüzde 70’inde uygun epilepsi ilaçlarıyla nöbetlerin durdurulabildiğini belirtti.

Dr. Orujov, “Nöbetler bitene kadar hastaların ilaç almaya devam etmeleri lazım. En az 2 yıl nöbetsiz geçtikten sonra nöbet önleyici ilaçların bırakılması düşünülebilir. Hastanın klinik, sosyal ve kişisel durumuna göre ilaç verilip verilmeyeceğine karar verilir. Nöbetin bilinen bir sebebi ve anormal EEG bulguları nöbetin tekrar etme olasılığının en güvenilir iki belirtecidir. Doktorun uygun bulduğu durumlarda epilepsi tedavisinde ameliyat da yapılabilir” dedi.

“HASTALIĞIN BAZI SEBEPLERİ ÖNLENEBİLİR”

Dr. Orujov, epilepsi hastalığının bazı sebeplerinin önlenebileceğini kaydetti. Dr. Orujov, şöyle devam etti:

“Mesela düşme, trafik kazası ve diğer yaralanmaları önlemekle kafa travması da önlenebilir. Bu da travma sonrası epilepsiyi önlemenin en etkili yoludur. Kalp ve damar hastalıkları risk faktörlerini azaltmak, yani yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve şişmanlık gibi hastalıkları önlemek veya kontrol altında tutmak, ayrıca sigara ve fazla alkol kullanmamak inme riskini azaltır ve inmeye bağlı epilepsi riskini de düşürür.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir